8 ay önce
Gaziantep FK’nın hafta sonu deplasmanda oynayacağı Çaykur Rizespor maçı için Rize deplasmanı için yola koyulduk. Gazeteci arkadaşlarımız Mustafa Teke ve Kenan Yücel ile birlikte. 3-1’lik mağlubiyet sonrası Trabzon’da Akyazı stadında oynanacak olan Trabzonspor-Fenerbahçe maçını izlemek istedik arkadaşlarla birlikte.
Papara Akyazı Stadına geldiğimizde muazzam bir atmosfer ile karşılaştık. Zaten Trabzon’da oynanan tüm Fenerbahçe maçları böyle gergin bir ortamda oynanıyordu. Hala 2011 yılındaki Trabzon-Fenerbahçe şampiyonluk kupası gerginliği de geçmiş değil. Fenerbahçe’nin Pendikspor maçında maça damga vuran hareketleri ve davranışları ile Mert Hakan Yandaş adındaki sakat denilen futbolcunun kadroya alınması da çok ilginç buldum.
‘’İbrahim Üzülmez’in, ‘’Trabzon’un sahasında aynı hareketleri yap da görelim’’ açıklaması fitili ateşledi.
Neyse biz maça geçelim biraz da…
Futbol kamuoyunun sonucunu merakla beklediği müsabakada hem saha sonucu hem saha olayları damgasını vurdu.
Şunu hemen belirtelim ki maç sonunda ki olayları hiçbir şekilde tasvip etmek doğru değil. Fenerbahçeli futbolcuların kendilerine saldıran taraftarlara, Taraftarların da futbolculara yaptığı hiçbir şekilde masum gösterilemez.
Ayrıca maçın içerisinde gelişen futbol dışı olaylar Trabzonspor’a, Trabzon’a hiç yakışmamıştır.
Maçın her anı gergindi. Sürekli olarak Fenerbahçe’ye tezahüratlar, sahaya atılan su şişeleri.
Hakem Halil Umut Meler müsabakayı bitirmek için elinden gelen her şeyi yaptı. Bunu takdir etmek gerekir. Yönetimi tartışılır, kararları tartışılır ancak Trabzonspor’un hükmen mağlubiyetini engellediği için hakemlik adına ülke adına Trabzon adına önemli bir iş yapmıştır. Ancak gidişatın iyi gitmediğini görerek maç ilk durduğunda yardımca hakem yaralandığında ‘’Maçı tatil etmeliydi’’ ve olaylar bu duruma gelmeyecekti.
Maça gelince ilk yarının 30 dakikalık bölümünde Fenerbahçe adeta tek kale oynadı ve Trabzonspor’a karşı çok üstündü. Topa hakim olan, skora hakim olan, pozisyon bulan ve 38’inci dakikaya kadar Trabzonspor’a pozisyon vermeyen bir Fenerbahçe vardı. Hatta 2-0’ın daha da artacağını düşünenler azımsanmayacak kadardı. Ancak ikinci yarıda roller değişti. Seyircinin su petlerini atması harici verdiği çoşku uyuyan Trabzonspor’u uyandırdı.
Ve oyunun tek hakimi Trabzonspor’du. Nitekim 2-2’yi yakaladı. Hatta 3-2 öne geçebilirdi. Ancak Fenerbahçe’nin faul sonrası bulduğu gole engel olamadı. Golden önceki pozisyonda Osterwolde’in Umut Bozok’a yaptığı hareket net fauldü.. Bundan dolayı da bu tür maçları yani dört büyük takımla oynadığı maçları her zaman olmasa da büyük bir istatistikle kalitenin belirlediği ortadadır. Bugünde öyle olmuştur.
İkinci yarı hiçbir farklı göstermeyen Fenerbahçe elindeki kaliteli oyuncularla sonuca ulaşmıştır. Maçtan sonraki olayları ise Fenerbahçe’li oyuncuların Akyazı Stadını Pendik sahası , Kasımpaşa sahası, Ümraniye sahası, Karagümrük sahası, Başakşehir sahası gibi Trabzon’u da bu şehirlere benzetmesinden dolayı olmuştur.
Tamam saha oyuncunun alanıdır sevinç yaşayacak tabii ki ancak böyle gergin bir ortamda İsmail Kartal takımını hemen soyunma odasına götürmeliydi. Ama olmadı olamadı. Böyle bir ortamda sevinçlerini içerde yaşamalıydılar.
HAKEMLER HAKEMLER…
Bu sezon hiç konuşulmadığı kadar Türk hakemleri konuşulmadı. Olaylar. Hedef tahtasında MHK, PFDK ve Hakemler… Maç sonrası yaşananlar. Fnerbahçe cephesi Ali Koç’un açıklamalı ile Ligden çekilmeyi düşünüyor. Trabzon cephesi yaşananların an be an takipçisiyiz ve bu hakemin peişini bırakmayacağız açıklamasını yaptı. Devrede Cumhurbaşkanından, İçişleri Bakanına kadar devlerin her birimi açıklama yapıyor. Pazar akşam bir derbi maç oynandı ve maçın ikinci yarısı ile bitiş düdüğü sonrası çıkan olaylar kimi ve neyi sevindirdi acaba sormak lazım.
Futbol hani dostluk ve kardeşlikti?
Futbol hani bir spor mücadelesiydi?
Futbolun tarifini hangi kelimeye koyarsanız koyun; yaşanan olaylara baktığınızda futboldan başka her şey yaşandı. Türkiye Futbol Federasyonu ne karar verecek merakla bekliyoruz. Saha dışı olaylar mı dersiniz?, TFF ve MHK’nin Halil Mutlu Meler’i harcama politikası mı dersiniz ? Bir defa böyle gergin bir maça Halil Umut Meler’in atanması çok yanlış bir karardı. Bu maç yarıda kalsaydı yine hakem hataları ve yine dayak yiyen hakem Umut Meler bu kez maçı tatil etti diye manşetler atılırdı. TFF ya hakemi harcadı ya da bu maçı tamamlamak için her türlü senaryoyu devreye soktu. Yazık işi bilmeyenlerin bu kurumda olması ne acı verici bir olay.
Futbolcuların başlarına atılmayan madde kalmadı. Hakemler, teknik kulübedekilerin tamamı Trabzon taraftarından nasibini aldı. Eeeee ne diyeceğiz bu olaylara karşı? Futbol konuşsak kim ne anlar… Ulusal televizyonlarda yapılan eleştirilerin tamamı bu maçın oynanmaması ve tatil olması gerekirdi ifadeleri son derece doğru. Merkez Hakem Kurulu ve Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği ne iş yapar. TFF’nin bu yanlış hamlelerine ne zaman dur diyecek ve tepki koyacak. Bu maçta hakem maçı tatil etseydi TFF hakemine sahip çıkacak mıydı acaba? Yâ da taraftarın sahaya girmesi sonucu bir futbolcuya yapılacak delici ve kesici aletle müdahalesi sonucu sakatlanması ya da Allah göstermesin farklı olaylara sebep olunsaydı TFF ne yapacaktı? FİFA ve UEFA nezdindeki sicilimiz bildiğiniz gibi zaten kötü; bu tür olaylar ile ne kadar kötü bir yönetim anlayışının olduğu da tescillenmiş oldu. FİFA bu olaylarla ilgili bilgi istiyor. Ülkenin düştüğü hale bak sen… Bence bir an evvel TFF istifasını sunmalı ve yeni bir yönetimin ve de işi bilenlerin futbolun başına gelmeli. Galibiyet sonrası yaşanan sevinç kadar doğal bir durum olamaz. Ama keşke bu sevinç ertelenerek soyunma odasında yaşansaydı… Tahrik olan Trabzon taraftarı daha da tahrik edilmeseydi. Taraftarın köşe bayrak direği ile futbolcuyu kovalaması kadar kötü bir durum olamaz. Ben bir takımı tutup bir tarafı eleştirmiyorum. Ben tamamen futbol kısmındayım ve yaşanan olumsuz durumları analiz ediyorum. Bir organizasyonu yönetememenin resmi Pazar akşamı yaşandı.