8 ay önce
Voltajı çok yüksek bir lig yaşıyoruz. Ligin alt sıralarında yer alan sekiz takım ligde kalmak için var güçleriyle mücadele ederken, ligin üst sırası Galatasaray ve Fenerbahçe’ye kalmış durumda. Orta sıralarda mücadele eden Beşiktaş başta olmak üzere takımların matematiksel olarak bu iki takımı yakalaması mümkün değil.
Ancak şampiyonluk yarışı son hızıyla devam ederken ligin köklü ve güçlü kadro yapılarıyla haksız rekabet eden Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki kavga iyice kızıştı.
Beşiktaş-Galatasaray maçı ardından Fenerbahçe’nin çokça tartışma yaratan ve maçın hakemi Kadir Sağlam ve Fenerbahçeli futbolcu Mert Hakan’ın maçın önüne geçen davranış ve hareketleri hafta içinde de devam etti.
Hoş; Kadir Sağlam sezon sonuna kadar düdüğü astırıldı ama gelecek sezon bu hakem maç yönetmeyecek mi?
Galatasaray, Fenerbahçe, Türkiye Futbol Federasyonu, MHK ve PFDK’yı içine alan tartışma ve kavgalar yerini her iki kulüp başkanını ve kulüplerin resmi sitelerinden yaptığı açıklamalarla kavganın boyutu iyice büyüdür.
Fenerbahçe-Pendikspor maçının ardından Ali Koç’un başyaveri Selahattin Baki’nin, hafta sonu oynananacak olan Trabzonspor maçını kastederek, ‘’Bakalım TFF Trabzon maçında şapkadan nasıl tavşan çıkartacak’’ açıklamasını da unutmayalım. Kavgaya Trabzonspor cephesi de böylece dahil oldu. Bravo…
Gördüğüm ve hissettiğim İş çok kötü yere gidiyor. Sonra 'Onun yüzünden oldu' demesinler.Gidişat hayırlı değil, bu iş sürdürülebilir hç değil.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, gündeme ilişkin düzenlediği basın toplantısında, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in açıklamaları, kulübe yönelik iddialar, transfer süreci, bu sezonki hakem kararları, federasyon kurulları ve FETÖ ile ilgili geniş kapsamlı açıklamalarda bulundu.
Koç, zehir zemberek açıklamalar ve iddialarda bulundu:
‘’ "Bu toplantının öznesi rakibimiz olacak... Rakibimiz son dönemde deli saçması söylemler içerisinde. Birazcık onlara ve ülkemize hatırlatmayı amaçlıyorum. Böyle bir basın toplantısı yaptığım için de üzgünüm. Sportif rekabeti düşürdükleri seviye, mezbahayı aratır seviyede. Yalanlarla kendi camialarını kışkırtıyorlar. Bizim camiamızı tahrik ederek, milyonları kışkırtarak suç işliyor. Buna müdahale edecek federasyon yok. Galatasaray'ın Türk futbolu için beka sorunu olduğunu anlatacağım. Hayali olarak değil."
"Bu kulübün kötülükte ve riyakarlıkta da Şampiyonlar Ligi'nde olduğunu, kazanmak için her şeyin mübah olduğu şeklinde davrandığını anlayacağınızı düşünüyorum. Algılarla, kısa sürekli mutlu olabilirler. Sonunda tarihin sonunda yer alan kirli ilişkileri, başarı için yaptıkları türlü türlü halleri çıkacaktır."
"Tenhada ayrı, umumide ayrı davranırlar. Kendilerine yapılmasını istemediklerini, başkalarına çekinmeden yaparlar. Hiç çekinmezler. Ortalığı karıştırıp, bundan da faydalanırlar. Sportif rekabette, transferlerde algı oluşturup, hak, hukuk ve vicdan tanımazlar. Kul hakkı yemekten çekinmezler. Hakemleri ve TFF'nin kurullarını baskı altında tutmak için hayali düşmanlar yaratırlar. Rakiplerini aşağılarla ve alay ederler. Son Beşiktaş-Galatasaray derbisinde gördüğünüz gibi. Bu kulübün Türk futbolunun bekası için ne büyük derecede tehdit ve sorun olduğunu anlatabileceğimi ümit ediyorum."
"Kendi maçlarında lehlerine olan hakem hatalarını örtbas etmek için ortalığı karıştırırlar. "Elimizde VAR kayıtları var. Ligi bitirtmeyiz" derler, istedikleri olmayınca sus pus olurlar. İşler istedikleri gibi gittiğinde, tam tersi bir tavır takınırlar."
"Hakemlerden memnunsunuz! Sadece bizim maçlarda güvenmiyorsunuz! Riyakar oğlu riyakarsınız! Belki de ülke için beka sorunusunuz. Milyonlar için sorunsunuz."
"İş çok kötü yere gidiyor. Sonra 'Onun yüzünden oldu' demesinler. Ben camianın hakkını korumak zorundayım. Bütün her şey devletin gözü önünde yaşlanıyor. Sıkıntılar iyi biliniyor. Çaresi kurullara daha fazla Fenerbahçeli sokmaksa, batsın öyle çare. Bu ülkede vicdanlı, adil insanlar yok mu?"
"Kimse devletle kavga edemez, devletin önüne geçemez. İçişleri Bakanı'nın yaptıkları ortada. Yol belli, yeter ki arzu edilsin. İşin acı tarafı, hepimiz bir şeyler olduğunu ve normal olmadığını biliyoruz. Ancak tam adını koyamıyoruz. Bu gidişat hayırlı değil, sürdürülebilir değil.
Galatasaray Kulübü de, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un basın toplantısında yaptığı açıklamalara yönelik bir paylaşımda bulundu.
"Yalan söyleyen bu kişinin tüm yalanlarını kamuoyuna anlatmak birinci vazifemizdir"
Galatasaray'dan yapılan paylaşımda şöyle denildi:
PSİKOLOJİDE YANSITMA: Kişinin sahip olduğu olumsuz duygularını ve kabul edilemez özelliklerini, karşısındakinde varmış gibi yaptığı savunma mekanizmasıdır.
TFF ve hakemler tarafından sürekli kollanarak, lehine verilen son saniye haksız penaltılar ve kırmızı kartlarla rakiplerinin puanlarını çalıp, kaygı ve korkuyla herkesi sindirmeye çalışan; daha 3 gün önce haksız hakem kararlarıyla kazanmasına rağmen, sürekli mağdur edebiyatı yapanların, mahcup olup sessiz kalması gerekirken; kazanmak için her yol mübah anlayışıyla, Trabzonspor maçında puanları bir kez daha gasp etmek için yaptığı, yalan ve iftiralarla dolu açıklamalarını onlar adına utanarak esefle izledik. Gözünü kırpmadan yalan söyleyen bu kişinin tüm yalanlarını kamuoyuna anlatmak birinci vafizemizdir.
FİGÜRANLAR VE ESAS OĞLANLAR!
Sinema ve radyonun maçlar dışında tek eğlence aracı olduğu çocukluk ve ilk gençlik yıllarımızda Türk filmlerinde başroldeki kıza esas kız, erkeğe de esas oğlan denirdi.
Başroldeki esas kızlarla da sadece esas oğlanlar arkadaş, sevgili olup ,evlenebilirdi..
Bir de esas oğlanın yakın arkadaşları vardı.
Onlar da ancak esas oğlanın sevgilisinin sempatik ama çirkince arkadaşıyla fingirdeşebilirdi..
Esas kız Türkay Şoray, arkadaşı Suna Pekuysal,
Filmin esas oğlanı Tarık Akan ’ arkadaşı da Süleyman Turan gibi..
Nedense bu sezon Fenerbahçe ve Galatasaray’ın maçlarını izlerken bunlar geliyor aklıma…
Çünkü, şampiyonluk güzelini koluna takmak için onlara her türlü kolaylık sağlanırken,
Diğerlerine de ‘3.lük, 4.lük, Türkiye Kupası ya da kümede kalmak neyinize yetmiyor’ deniyor!
Zaten söz konusu bunlarsa az sıkıştıklarında yetişiyor imdada yancılar..
Kendileri ererken murada, rakipleri sarıyor sancılar…
Nanaydan penaltı mı ararsın.
Çıkmayan kırmızı kartla saçlarını mı tararsın..
Rakiplere verilmeyen penaltılara ,faullerine mi yanarsın..
Ersinler murada diye tekmili birden bahane..
Bilhassa VAR’daki arkadaşlar şahane..
Zaten al hakemini vur VAR’a
Kim ne diyecek AVAR’a?
***
Zaten tüm yetkili ve etkili kişilerin sanki , “Aman şampiyon olamasalar kabak benim başıma patlamasın, benden bilmesinler ’ diye ödleri kopuyor.
Ve haliyle kabak rakiplerin başında patlıyor.
Üstelik bütün bunlara rağmen yine de yenik duruma düştüklerinde anında bir yiğit fırlıyor meydane,…
Hakemin etrafında oluyor pervane.. Hakem pasif ve sinmiş…Mert Hakan Yandaş isimli futbolcu
‘ Akıllı ol maç böyle biterse buradan çıkamazsın’ diyerek çıkış yolunu gösteriyor.. Daha bitmedi ardından gol sevincini ipsiz sapsız hareketlerle Pendikspor yedek kulübesi önünde sürdürüyor.
Mesajı alan hakem de anında bileti kestiriyor!..
Ardından PFDK kararlarına bakıyorsun… Mert Hakan Yandaş kaybolmuş. O hareketi kim yaptı. Ankaragücü maçında İcardi’ye ceza kesen PFDK Mert Hakan’ı görememiş. Vah Türk futbolum vah…
Düütt. Penaltı..
Düütt Kırmızı kart..
Aha Düüt bi kırmızı daha..
Sonrası cart, çurt , zart..
Artık Allah ne verirse..
3-4- 5- at..
***
Geriye bir yan hakemin ortalayıp, orta hakem kafayla, voleyle gol atması kaldı.
Şimdiye kadar olmadı ama ben umudumu yitirmedim..
İş o raddeye gelirse kesin olur…
Türk futbolunun neden değeri yok? Yayıncı kuruluş neden az para veriyor?
Siz olsanız böyle bir Süper Lig’e para verir misiniz?
İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya… şu liglerde maç izlerken insan bir keyif alıyor…
Hakem hatası olmuyor mu? Tabii ki oluyor… Ama Türkiye’de gibi böyle kavga gürültü var mı?
Türkiye’de Süper Lig Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş’tan mı ibaret. Bunlar takım da, diğerleri figüran…
Şu Süper Lig’de mücadele eden, emek koyan, para harcayan, ligde kalma mücadelesinde Anadolu takımlarının aleyhine çalan kararları, olmayan penaltıları izleyin. Buz gibi golleri VAR kararlarıyla iptal edilen Anadolu takımlarını…
Gaziantep FK-Beşiktaş maçında hakem Arda Kardeşlerin Gaziantep FK aleyhine çaldığı penaltıyı İstanbul’da Galatasaray veya Fenerbahçe’ye çalabilir miydi? Tabii ki çalamaz. Sıkar biraz.
Bu işin tadı iyice kaştı. Artık Devlerin en üst makamı bu işe el atmalı ve masaya yumruğunu vurmalı…
Türk futbolu özerk filan masalını bırakın. Bu işe el atıp sistemden atılması gerekenler atılmaı iyi ce bir bağırsak temizliği yapılmalı.
Yoksa bu filmi izlemeye devam edeceğiz. Kalın sağlıcakla…