34 dakika önce
Gaziantep Futbol Kulübü, haftalardır ortaya koyduğu istikrarlı görüntüyle hem sahaya hem de tribünlere güven vermeye devam ediyor. Yedi maçta alınan beş galibiyet, iki beraberlik… Ardından son üç haftada gelen iki beraberlik ve bir mağlubiyetle hesap kitap yeniden açıldı, eleştiriler yükseldi. Ama Kayseri deplasmanına gidilirken bir gerçeği yineledim… Bu takım Burak Yılmaz ile yeniden düzlüğe çıkacak potansiyele sahip diye ekledim…
Nitekim maçın ilk 15 dakikasında beklediğimiz Gaziantep’i bulamadık. Sahada dağınık, rakibi karşılamakta zorlanan ve oyun üstünlüğünü teslim eden bir görüntü vardı. Ancak futbol anlık bir oyundur. 15. dakikadan sonra Gaziantep FK adeta üzerindeki uyuşukluğu attı, oyunu ele geçirdi ve rakip yarı alanda baskısını hissettirmeye başladı. Baskının getirisi gecikmedi; hem golleri buldular hem de oyunun ritmini tamamen kontrol ettiler.
Her zaman söylüyorum… Gaziantep FK’nın iyi bir kadrosu var. İyi bir teknik direktörü var. Ve sistem oturduğu zaman işler tıkır tıkır işler. Kayserispor karşılaşması bunun en net örneğiydi. Futbolda “Atanın da tutanın da iyi olacak” deriz ya… İşte bu maç tam olarak öyleydi.
Camara’nın bitiriciliği, Bayon’un istekli oyunu ve golleri, Maxim’in orta sahadaki maestro edasıyla yön verdiği oyun… Ve kaleci Zafer’in savunmayla birlikte sergilediği kusursuza yakın performans… Bu yapı Gaziantep FK’ya galibiyeti getiren temel unsurlardı.
Birlik ve beraberlik duygusunun sahaya yansıdığı, herkesin birbirini tamamladığı, kolektif oyun disiplininin üst seviyeye çıktığı bir takımın kazanmaktan başka şansı yoktur. Gaziantep FK da bu gerçeği bir kez daha gösterdi.
Burak Yılmaz ve öğrencileri, Kayseri deplasmanında hem karakter koydu hem umut tazeledi. Eğer bu düzen ve takımdaşlık devam ederse Gaziantep FK’nın bu sezon daha çok konuşulacağına inancım tam.