3 saat önce
Ligin daha ikinci haftası… Galatasaray mağlubiyetinden sonra gözler Konyaspor deplasmanına çevrilmişti. Herkesin aklında tek soru vardı, Kalede kim oynayacak, kim bu takımı ayağa kaldıracak?
İsmet Taşdemir, Konya’da sürpriz bir kararla Arda ve Ogün’ü kulübeye çekip Semih’e şans verdi. Doğruya doğru, Gaziantep FK maça hızlı başladı, Maxim’in de katkısıyla rakip kalede pozisyon aradı. İlk dakikalarda oyuna hükmeden bir Gaziantep vardı. Ama ne olduysa o kaçan golden sonra oldu… Konyaspor çabuk çıktı, golü buldu, bizim takımın gardı düştü.
Özellikle kamp döneminde “yıldızımız olacak” diye övülen Bacuna’nın performansı tam anlamıyla hayal kırıklığıydı. Orta alanda aldığı her topu ezdi, oyun akışını kesti ve Gaziantep’in hücum planlarını adeta çöpe attı. İsmet Hoca kenardan ne kadar müdahale etse de kulübede alternatif olmayınca çaresizlik sahaya yansıdı. Kulübede hem takım hem idari bazda büyük bir eksiklik var.
Takım sahada mücadele etmiyor mu? Ediyor. Ama bu haliyle Gaziantep FK bal yapmayan arıya benziyor. Koşuyor, zorluyor ama sonuç üretemiyor. Bazı futbolcuların sahada “top benden çıksın da nereye giderse gitsin” anlayışıyla oynaması ise taraftar için kabul edilemez.
Evet, ligin başındayız. Henüz her şey için geç değil. Ancak şu da bir gerçek ki bu oyun ve bu kadro yapısıyla işimiz zor. Özellikle forvet ve sağ kanada acilen takviye yapılmalı. İki maçta sıfır puanla başlayan Gaziantep FK, bu tabloyu değiştirmek istiyorsa transferin son günlerini çok iyi değerlendirmeli.
Taraftar endişeli mi? Evet. Ama aynı zamanda umutlu da… Çünkü bu şehir, bu takım pes etmeyi sevmez. Yeter ki sahaya biraz daha akıl, biraz daha yürek koyulsun.
Fakat, bir takımda futbolcuların bazıları hocayla ilgili yönetime şikayetçi oluyorsa, ve hocayı istemiyorsa sıkıntı büyük. İki maçta bu ortaya çıkıyorsa vay bu takımın haline. Şimdi birileri Rumen veya yabancı bir teknik direktör için çalışıyor gibi. Aman haa.. Dikkatli olun bu kulübün çöpe atacak parası yok…