3 saat önce
Futbol bazen adil değildir. Sahada savaşan, pes etmeyen, futbolun hakkını veren taraf kazanamayabiliyor. İşte Gaziantep FK-Galatasaray karşılaşması da tam olarak böyle bir maçtı.
Gaziantep FK, geçen hafta Samsunspor deplasmanında iyi oynamasına rağmen eli boş dönmüştü. Bu kez kendi sahasında lider Galatasaray’ı ağırlıyordu. Maç öncesinde tribünlerde muhteşem bir atmosfer vardı. Gaziantep’te ve çevre illerde futbolu seven herkes bu mücadeleyi izlemek için stadyuma akın etmişti. Uzun süredir bu kadar dolu tribünlere oynanmayan Gaziantep FK’nın bir maçını izledik. Taraftarın coşkusu, sahadaki mücadeleye de yansıdı.
Teknik direktör Selçuk İnan, sahaya çıkabileceği en iyi kadroyu sürdü. Kalede Mustafa Burak Bozan vardı. Son haftalarda güven veren performansıyla kaleyi hak eden isimdi ve hocası da ona güvendi. Maça çok talihsiz başladılar, daha ilk 5 dakikada geriye düştüler. Ancak yılmadılar, oyunu bırakmadılar. Sahada hem futbol oynadılar hem de mücadele ettiler. Lider Galatasaray karşısında pes etmeyen, cesur oynayan bir Gaziantep FK izledik.
Ancak futbol sadece iyi oynamak değil, gol atmak üzerine kurulu bir oyun. Gaziantep FK, pozisyonlar üretse de son vuruşlarda etkili olamadı. Galatasaray, oynadığı futbolun karşılığında galibiyeti hak etti mi? Tartışılır. Ama sonuç olarak skoru bulan ve üç puanı alan taraf oldu.
İkinci yarıda Selçuk Hoca, Halil Dervişoğlu ve Boateng gibi isimlerle hamle yaptı. Ancak Maxim’in oyundan alınması büyük bir hataydı. İyi giden bir takımın en kilit oyuncusunu kenara almak, takımın ritmini bozdu. Oysa Gaziantep FK sahada istekli, hırslı ve kazanmayı isteyen taraftı. Ancak futbolun kuralı basit: Oynayana değil, atana üç puan yazılıyor.
Sonuç ne olursa olsun, bu mücadele Gaziantep FK adına umut veren bir performanstı. Eğer bu oyun devam ederse, bu takım önümüzdeki haftalarda çok daha iyi sonuçlar alacaktır. Çünkü bazen kaybetmek bile kazanmanın habercisidir.