1 gün önce
Uzun zaman sonra Gaziantep Futbol Kulübü ile Samsun’dayız. Güzel bir zemin, harika bir hava var. İlk on birde Boateng’in ve Daubin’in olması şaşırtı bizi. “Vardır bir bildiği Selçuk İnan’ın” dedik geçiştirdik.
Siyahla beyaz gibi idi maçın iki devresi. Maxsim’in yokluğu açıkça hissedildi. İlk perdede meşin yuvarlağa istediği gibi hükmetti ev sahibi. Ntcham’a bir türlü önlem alınmadı. Holse’ye kelepçe takması düşünülen Daubin’nin, oyuncunun etrafında dolaşmaktan başka elinden bir şey gelmedi.
Okereke kayıp, Boateng’ten faydasız koşular izledik, umut bağlanan Kozlowski hayal kırıklığı yarattı. İnanın Gaziantep ilk perdeyi şut atmadan bitirdi. Kaleci Okan adeta sandalye attı, nargilesini fokurdattı. Kötü oyunun bedelini Marius takımını öne geçirerek ödetti misafir takıma.
Güvendiği dağlara kar yağınca; İkinci yarıya neşter vurarak başladı Selçuk İnan. Okereke, Boateng ve Kozlowski duşta kaldı. Takım topla oynama yüzdesini bir anda tavan yaptırdı. Kaleci Okan’ın hatasını Kenan golle cevapladı. Gaziantep iyi oynamaya da devam etti. Aklı Trabzonspor’da kalan Eskihallaç Mustafa kolayı zor yapınca tabela aynı kaldı. Neler kaçtı neler…
Durumun vahametini anlayan Thomas Reis ince ince dokunuşlar ve hamleler oyunu dengeler gibi oldu. Dimata ve Celil Gaziantep defansını zorlamaya başladı. Son dakika gollerinin adamı Soner yine yaptı yapacağını. İki dakika içinde gol katkısı verdi. Kalan dakikalarda ki silkiniş tabelaya yansımadı. Kaybedilen ilk perde üç puana mal oldu.
Üzüldük tabii. Yapacak bi şey yok. Ne kadar buğday, o kadar ekmek.