21 saat önce
Tarih, kimi zaman unutulmaya yüz tutmuş kahramanlarını, nesiller sonra adeta yeniden gün yüzüne çıkarır. Bu hikâye de öyle bir hikâye… Osmanlı ordusunda Çanakkale’den Filistin cephelerine kadar kahramanca hizmet vermiş, sonrasında mimarlık dehasıyla Washington’un siluetini inşa eden Mihran Mesropyan’ın torunu, kendini büyük dedesi gibi bir Osmanlı ve bir Türk olarak gören Amerikalı bir hukuk adamı: Glen Frederic Matheson.
HEM ABD'Lİ HEM TÜRK VATANDAŞI
Yakın zamanda tamamlanan vatandaşlık süreciyle birlikte artık o, yalnızca bir Amerikalı değil, bir Türk vatandaşı da… Üstelik, Osmanlı tarihine duyduğu hayranlığın bir nişanesi olarak Murat ismini alarak.
OSMANLI'DAN AMERİYA'YA UZANAN BİR MİMARIN TORUNU
Mihran Mesropyan, 1889’da Afyon’da dünyaya gelmiş bir Osmanlı Ermenisi olarak, yeteneğini mimaride gösterdi. Sanayi-i Nefise Mektebi’nden mezun olduktan sonra İzmir ve İstanbul’da önemli yapılara imza attı. Saray Başmimarı olarak Sultan Mehmed Reşad döneminde Dolmabahçe başta olmak üzere Osmanlı’nın gözde saray ve köşklerinin restorasyonlarını gerçekleştirdi. Ancak onun hikâyesi sadece mimarlıkla sınırlı değildi.
1914’te Osmanlı ordusuna asteğmen olarak katılan Mesropyan, Çanakkale cephesinde istihkâm birliğinde görev aldı. Yeraltı tünelleri açtı, topografik haritalar çizdi, Osmanlı savunmasına büyük katkılarda bulundu. Savaşın ardından ailesiyle birlikte Amerika’ya göç etti ve Washington’un ünlü mimarları arasında yerini aldı. St. Regis Oteli, Dupont Circle Binası, Hay-Adams Oteli gibi yapılarıyla başkentin simgelerine imza attı.
BİR DEDEYE SADAKAT, GLEN'İN "MURAT" OLUŞU
Mesropyan’ın torunu Glen Frederic Matheson, büyük dedesinin anılarını dinleyerek büyüdü. Hukuk alanında kariyer yapmış, Massachusetts’te saygın bir hukuk bürosunun sahibi olmuştu. Ancak, içinde hep bir aidiyet duygusu vardı: Osmanlı torunu olmanın sorumluluğu…
Bu yüzden Glen, sadece tarihsel bir bağ kurmakla yetinmeyip, Türk vatandaşlığı almak için harekete geçti. Nihayet geçtiğimiz günlerde bu süreci tamamlayarak resmen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu. Ve kendisine yeni bir isim seçti: Murat. Osmanlı padişahlarına duyduğu hayranlık, onu Sultan Murat’ların adını taşımaya yönlendirmişti.
Vatandaşlık belgesini aldığında gözleri dolan Murat Matheson’un ilk cümlesi şu oldu: “Hayatım boyunca en mutlu olduğum an… Artık ait olduğum yere döndüm.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'I GÖRMEK İSTİYOR
Murat Matheson’un bundan sonraki en büyük hayali, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmek. Kendisini, Osmanlı’nın mirasını koruyan bir devlet adamı olarak gördüğünü söylüyor.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin’in desteğiyle bu hayalin gerçekleşmesi için girişimler başladı. Belki de yakın zamanda, Osmanlı subayı Mihran Mesropyan’ın torunu, Türk bayrağı altında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın huzuruna çıkacak ve büyük dedesinin vatanına duyduğu sadakati kendi sözleriyle anlatacak.