Gaziantep'te "Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi" düzenlendi

Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ), Şahinbey Belediyesi ve Bilimler Işığında Yaratılış Derneği iş birliğiyle Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi'nde 20-21 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen kongreye, farklı disiplinlerden akademisyenler, araştırmacılar ve uzmanlar ile uluslararası katılımcılar katıldı.

"Bilim ile dini birbirini dışlayan değil, aksine birbirini tamamlayan iki büyük hakikat"

Düzenlenen IX. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi'nin amacının bilim ile dini birbirini dışlayan değil, aksine birbirini tamamlayan iki büyük hakikat olduğunu aktarmak olduğunu belirten Kongre Başkanı Prof. Dr. Osman Bilgin, "Gerçekleştirilmesinden büyük keyif aldığımız bu kongre, Birimler Işığında Yaradılış Derneği, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve Şahinbey Belediyesi işbirliğiyle yürütülmektedir. 2017 yılından bu yana Birimler Işığında Yaradılış Derneği her yıl bir üniversiteyi kendisine partner kabul ederek onlarla işbirliği yaparak kongreler düzenlemektedir. Bu yılda Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve Şahinbey Belediyesi'ni paydaş olarak tercih ettikleri için dernek başkanımıza ve başkanımıza teşekkür ediyoruz. Bilimler Işığında Yaradılış Kongresi'nin amacı, bilim ile dini birbirini dışlayan değil, aksine birbirini tamamlayan iki büyük hakikat olduğunu göstermek, Kur'an'ın bilimle çatışmadığını, bilakis bilimsel düşünceye ilham veren pek çok mesaj içerdiğini vurgulamaktır. Bu çalışmada bilim insanlarının düşünce ufkunda yeni bir farkındalık oluşturmayı, varlığa bakan pencereleri daha da genişletmeyi hedefliyoruz" dedi.

"Bilimsel, akademik ve teknolojik algılarla gençliğin zihnini bulandırmaya çalışan sistem var"

Bugün sözde bilimsel söylemlerle, akademik maskelerle, teknolojik algılarla gençliğin zihnini bulandırmaya çalışan bir sistemle karşı karşıya olunduğunu aktaran Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, "Bugün burada insanlığın en eski ama en taze sorularını yeniden düşünmek için toplandık. Ben neyim, nereden geldim, nereye gidiyorum? Mevcudat ve mahlukat nedir ve muhteşem düzenin sahibi kimdir? Ve bugün bu salonda bulunan herkes biliyor ki bilim ilerledikçe inkarı değil, hakikate giden yollar açılıyor. Bilim yaratıcıyı küçültmüyor, onu sanatıyla daha da büyütüyor. Tevhid hakikatin özü, vahdet ümmetin gücü, ittihat da yeniden dirilişimizin şartıdır. Tehdit edilen ise yalnızca coğrafyalarımız değil, ümmetin zihni, kalbi, kimliği ve istikametidir. Gençliğimiz ve birliğimiz hedef alınmaktadır. Bugün sözde bilimsel söylemlerle, akademik maskelerle, teknolojik algılarla gençliğimizin zihnini bulandırmaya çalışan bir sistemle karşı karşıyayız. Bilimler ışığında yaratılışı konuşmak yalnızca fiziği, biyolojiyi, astronomiyi, sosyolojiyi bir araya getirmek değil, aynı zamanda insanı fıtratına, toplumu vahdetine, ümmeti ilişkilerine, ittihada çağırmaktır. Bu, kongrenin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum" ifadelerini kullandı.

"Bizim üniversitenin ana misyonlarından bir tanesi bu faaliyetleri yapmak"

Düzenlenen kongreye, ev sahipliği yapmaktan ötürü çok mutlu olduklarını aktaran Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ) Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir, "Bu 9. Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi, gerçekten çok önemli. Şu anda 9'ncusu yapılıyor ve belki 19'uncu 29'uncusu yapılacak. Çok önemli hizmetlere de vesile olduğunu en azından biliyorum ve inanıyorum. Ben öncelikle tabii İslam Bilim Teknoloji Üniversitesi, Türkiye'de İslam adını taşıyan ilk ve tek üniversite, dünyada İslam ile bilim teknolojiyi bir araya getiren tek üniversite, çünkü İslam Üniversiteleri var başka ülkelerde ama İslam ile bilim teknolojiyi yan yana getiren tek üniversite. Dolayısıyla biz bu sempozyumun, bu kongrenin, bu anlamlı kongrenin de üniversitemiz iş birliğiyle yapılmasından büyük onur duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bizim üniversitenin ana misyonlarından bir tanesi zaten bu faaliyetleri yapmak. Gaziantep tabii çok stratejik ve çok çok önemli bir yer. Buradan arabaya bindiğinizde 4-5 saat mesafede 6 ülkeye varabileceğiniz bir stratejik anlamı yüksek bir şehir. Ortadoğu'ya, Türkiye'nin Ortadoğu'ya kapısı niteliğinde bir şehir, kadim bir şehir. Kültürüyle, sanayisiyle, gastronomisiyle ve ilmiyle kadim bir şehir. Tabii Ortadoğu'ya açılan kapı olması yönüyle de baktığımız zaman İslam dünyası şu anda birçok bölgede kan ağlıyor. Özellikle Filistin, Gazze'de yaşananlar, İsrail'in zulmü ve diğer bölgelerin büyük çoğunluğunda da büyük sorunlar var. Çevremizdeki ülkelerin tamamına bir bakın. İran'da başlayın, Irak'a, Suriye'ye, Lübnan'a, Yemen'e, Sudan'a. Çevremizdeki ülkelerin büyük çoğunluğuna bakın çok büyük sorunlar var. Dolayısıyla artık bu sorunlarla yüzleşmemiz ve çözüm önerileri üzerinde yoğunlaşmamız gerekiyor. İslam dünyasındaki din anlayışı da artık yeniden sorgulanmalı diye düşünüyorum. Biraz tabiri caizse ritüel ağırlıklı bir din anlayışından öz ağırlıklı, mana ağırlıklı bir din anlayışına geçişinde artık zamanının geldiğini ve geçtiğini işin doğrusu düşünüyorum. Bu kongre dolayısıyla bilimin soğuk laboratuvarlarıyla insanın manevi evreni arasında, arasına örülmüş sahte duvarları kaldırmak, hakikatin bütüncül bir çerçevede konuşabileceğini, konuşulabileceğini göstermek için yapılmıştır" diye konuştu.